9 Özel Hastanenin Ruhsatı İptal Edildi, Sorumlular Görevden Alındı
Türkiye'nin sağlık sisteminde sarsıcı bir skandal meydana geldi. 112 Acil Çağrı Merkezi ile iş birliği içinde çalışan bazı özel hastanelerin, bebek acil hastalarını, daha önce anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, ölümlerine sebep oldukları ve bu süreçte haksız kazanç sağladıkları iddiaları üzerine İstanbul'daki 9 özel hastanenin ruhsatları iptal edildi. Bu durum, yalnızca sağlık sektörünü değil, toplumun genelinde büyük bir infial yarattı.
Özel Hastaneler Yönetmeliği Uygulamada
Sağlık Bakanlığı, yaşanan bu çirkin olaylar üzerine hızla harekete geçti. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, 28 Eylül 2024 tarihli inceleme raporuna atıfta bulunularak, soruşturma sürecinin gereği olarak bu hastanelerin ruhsatlarının iptal edildiği bildirildi. Yazıda, Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin “Faaliyetin durdurulması durumunda hastalara ilişkin işlemler” başlıklı 65/A maddesi gereğince işlemlerin yapılması gerektiği vurgulandı.
Bu yönetmelik uyarınca, ruhsatı iptal edilen hastanelerde yatan hastaların durumu öncelikle değerlendirilecek ve nakli mümkün olan hastalar başka hastanelere yönlendirilecekti. Böylece, yeni hasta kabulü yapmadan önce, mevcut hastaların sağlık hizmetlerinin devamlılığı sağlanmaya çalışılacak.
Ruhsatı İptal Edilen Hastaneler
Soruşturma kapsamında ruhsatları iptal edilen özel hastaneler şunlardır:
Özel Avcılar Hospital
Özel TRG Hospitalist Hastanesi
Özel Birinci Hastanesi
Özel Güney Hastanesi
Özel Bağcılar Medilife Hastanesi
Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi
Özel Reyap İstanbul Hastanesi
Özel Şafak Hastanesi Bağcılar
Özel Silivri Kolan Hospital
Bu hastaneler, yapılan incelemelerin sonuçlanmasına kadar tüm faaliyetlerini durduracak ve yeni hasta kabulü yapamayacak.
Görevden Alınan Yetkililer
Skandalın ardından Sağlık Bakanlığı’nda da önemli değişiklikler yaşandı. Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan görevden alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan bu kararla, Uçan’ın yerine Mehmet Fidan atandı. Görevden alınan Uçan’ın yanı sıra, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda Sosyal Yardımlar Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Safa Koçi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcılığı'na iş müfettişi Erhan Taylan atandı. Ayrıca, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'na Nergis Sağlık, Helal Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Zafer Soylu, Genel Sekreterliği’ne ise Mustafa Süleyman Beşli getirildi.
Bebek Çetesi İddiaları
Bu olayın merkezinde yer alan "bebek çetesi" iddiaları, Türkiye’de sağlık alanındaki ciddi suistimallerin bir örneği olarak kaydedildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan 494 sayfalık iddianamede, şüphelilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) daha fazla gelir elde edebilmek için bebek hastaların yatış sürelerini uzattıkları, bazı hastaların sağlık durumlarının normalden daha kötü gösterildiği ve hasta yakınlarından rüşvet alındığı öne sürüldü. İddianamede, gelirlerin sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaşıldığı ve bu durumun devamlılık arz ettiği belirtiliyor.
Halkın Sağlık Sistemine Olan Güveni Sarsıldı
Yaşanan bu skandal, Türkiye'nin sağlık sistemine olan güveni derinden sarstı. Kamuoyunda büyük tepkilere yol açan olay, pek çok vatandaşın hastanelere olan güvenini zedeledi. Sağlık Bakanlığı'nın etkin ve hızlı bir şekilde müdahale etmesi, bazı kesimler tarafından olumlu karşılansa da, bu tür suistimallerin önüne geçilmesi için daha geniş çaplı reformların gerekliliği gündeme geldi.
Sonuç ve Beklentiler
Sağlık sektöründe yaşanan bu tür suistimallerin önlenmesi, hem kamu sağlığı hem de toplumun genel güvenliği açısından kritik bir öneme sahip. Soruşturmanın sonuçları ve Sağlık Bakanlığı'nın yeni uygulamaları merakla beklenirken, halkın sağlık hizmetlerine olan güveninin yeniden inşa edilmesi için gerekli adımların atılması umuluyor. Sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için tüm paydaşların ortak hareket etmesi gerekiyor.