LÜKSEMBURG'DA KADINA ŞİDDET ARTIYOR

Lüksemburg, son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletmek ve aile içi şiddetle mücadele etmek için önemli adımlar attığı iddiasına rağmen, kadın cinayetlerine verdiği tepkiler hala eleştiriliyor.

Geçen yıl Lüksemburg'da üç kadın öldürüldü ve hepsi erkekler tarafından gerçekleştirildi  ve bu olaylar, Lüksemburg'un kadına yönelik şiddetle mücadele yöntemleri hakkında şüpheleri arttırdı.

Diğer Avrupa ülkelerinde kadın cinayeti olarak kabul edilen, cinsiyete dayalı nefret sebebiyle kadınların kasıtlı olarak öldürülmesi gibi olaylar, Lüksemburg'da basit cinayet olarak sınıflandırılıyor ve diğer cinayetlerden farklı değerlendirilmiyor.

Bu durum, kadın cinayetlerine daha fazla dikkat çekilmesi ve bu olayların yasal olarak tanınması gerektiğini savunan eleştirilere neden oluyor. Kadın cinayetlerinin yasal olarak tanınmaması, bu olayların verilerinin toplanmasını ve kovuşturulmasını zorlaştırıyor.

Ayrıca, kadınların öldürülmesine karşı cezasızlık kültürünün devam etmesine neden olabileceği düşünülüyor. Lüksemburg hükümeti, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için çalışmalarını sürdürdüklerini ve kadın cinayetlerinin suç olarak tanınması yönünde bir yasa çıkarma ihtimallerinin olduğunu belirtti. Ancak henüz bir karar verilmedi.

Lüksemburg'daki üç kadının öldürülmesi,  düşük görülse de Avrupa ülkelerinde kadın cinayeti “ölenin kadın ve öldürenin erkek olması” anlamına gelmiyor.

Kadın cinayeti : Hiçbir sebep veya kışkırtma olmadan Sadece kadın olduğu için bir kadının öldürülmesi şeklinde tanımlanıyor.

Örnek olarak, İspanya için bu rakam  Yıllık 10 Civarında

Lüksemburg'da kadına yönelik şiddetle ilgili bazı istatistikler

2021'de Lüksemburg'da yaşayan her üç kadından biri hayatlarında bir şekilde şiddete maruz kaldı.

Lüksemburg'da her beş kadından biri yakın bir partner tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldı.

Lüksemburg'da her on kadından biri, partneri dışında biri tarafından cinsel şiddete maruz kaldı.