Meclis, Kripto Varlık Yasasını Bekliyor

TAKİP ET

Türkiye, Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) gri listesinden çıkabilmek adına kripto varlıklarla ilgili yasal düzenlemeleri hızlandırıyor. Ülkemiz, FATF'nin belirlediği 40 kriterden 39'unu yerine getirerek, ocak ayı sonuna kadar Meclis'ten yasal düzenleme geçirmeyi planlıyor. Bu adım, Türkiye'nin gri listeden çıkışı için son engeli ortadan kaldıracak.

Sektördeki Paydaşlarla Toplantı: Geniş Katılımlı Bir Girişim

Bu süreçte, SPK, Merkez Bankası, BDDK ve MASAK yetkilileri; banka yöneticileri ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları da dahil olmak üzere ilgili tüm taraflar, saat 10.00'da başlayan bir toplantıda bir araya geldi.

Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarına Düzenleme

Taslakta, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve kripto varlık saklama hizmetleri tanımlamaları yer almakta. Platformların işleyişi, faaliyet izinleri ve kripto varlıklara yatırım yapan bireylerin korunması gibi konular ele alınıyor. Ayrıca, kripto varlık endüstrisinin kara para aklama ve terörizmin finansmanı gibi kötüye kullanımlarına karşı önlemler taslakta belirtiliyor.

SPK'dan Faaliyet İzni ve Güvenlik Önlemleri

Kripto varlık alım-satımı yapan platformlara faaliyet izni, SPK tarafından verilecek. Taslak, özellikle kara para aklama ve terör örgütleri ile suç örgütlerinin finansmanının kısıtlanması, suça karışmış kişilerin mal varlıklarına el konulmasının kolaylaştırılmasına yönelik hükümler içeriyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten Açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yurt dışı uygulamalarını göz önünde bulundurarak Türkiye'nin de kripto varlıklarla ilgili düzenleme yapmasının gerekliliğini vurguladı. Şimşek, tasarıda kripto varlıkların 'Dağıtık defter teknolojisi veya benzeri teknoloji kullanılarak oluşturulan gayrimaddi varlıklar' olarak tanımlandığını belirtti.

Düzenlemenin Temel Hedefi: Güvenli Bir Alan Yaratmak

Bakan Şimşek'in ifadelerine göre, düzenlemenin temel amacı, kripto varlık alanını daha güvenli hale getirmek ve olası riskleri bertaraf etmek. Yaklaşımlarının kısıtlayıcı değil, belirsizlikleri ortadan kaldırarak olası riskleri kontrol altına almak üzerine kurulu olduğunu belirtti.