NATO BOL KESEDEN VAATLERİ İLE YÜZLEŞİYOR
NATO üyeleri, Rusya ile yaşanan savaşın sona ermesinden sonra Ukrayna'nın ittifaka katılacağı konusunda ilkesel bir anlaşmaya vardı. Ancak şu anda NATO'nun, Ukrayna'ya üyelik vermeden nasıl bir yaklaşım sergileyeceği konusunda kafalar karmaşık. Oslo'da yapılacak NATO dışişleri bakanları toplantısı, bu soruya cevap bulmaya çalışacak.
Nisan 2023'te Kiev'i ziyaretinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskyy'nin yanında durarak, "Ukrayna'nın NATO'da hak ettiği yeri olduğunu söyleyebilirim. Zaman içindeki desteğimiz, bu hedefe ulaşmanıza yardımcı olacaktır" şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Rusya ise Ukrayna'nın NATO'ya katılmasını engellemenin işgalin temel amaçlarından biri olduğunu sürekli olarak dile getirerek, Ukrayna'nın üyeliğinin Rusya için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu savunuyor.
Müttefikler Ukrayna'ya ne sunabilir?
NATO'nun Ukrayna'ya üyelik vermesi halinde, ittifakı Rusya ile doğrudan bir savaşa girme riskinin yüksek olduğunu dile getiren uzmanlar, Rusya’nın, taktik nükleer silahlarını kullanma tehdidinde bulunan bir nükleer güç olduğunun altını çizerek uyarıyor. Ancak anı uzmanlar Çeçenistan gibi küçük bir ülkede kesin zafer kazanamayan Gürcistan ve Ukrayna’da bile başarı sağlamakta çok uzak olan Rusya’nın gerçek bir savaşta nasıl başarı sağlayacağı konusunu açıklama getiremiyor. Elbette bu gün “Özgür Ukrayna” sloganları atan kesimleri Ukrayna için savaşma isteklerinin savaş başlayınca değişmeyeceği garanti değil.
NATO kaynaklarına göre eski Sovyet ülkeleri Ukrayna’nın hızlı bir şekilde üye olmasını istiyor, İttifakın güçlü üyeleri ise hamsi nutuklar ve vaatlerle oyalama niyetinde.
Ukrayna’nın NATO üyeliğini ittifakın patronu konumundaki ABD, Ukrayna'ya resmi üyelik vaat etme talebine açıkça karşı çıkmasa da sakince erteliyor ve Ukrayna'nın acil ihtiyaçlarına odaklanmak , savunma yeteneklerini ve caydırıcılığını artırmaya yönelik çalışmalara odaklanmak gerektiğini savunuyor.
Seçimlerin yaklaştığı ABD ve Fransa gibi ülkeler, yaklaşan seçimler nedeniyle Ukrayna'ya desteklerini sınırlı tutma ve Rus asıllı seçmenleri küstürmeme çabasında.
Bu ülkelere göre Rusya'yı tamamen izole etmek yerine, savaş sonrası Avrupa güvenlik yapılanmasında Rusya'nın tamamen izole olmasını önlemek isteyen Almanya gibi müttefiklerle dengeli bir destek politikası izlemeye çalışıyor.
Ancak Çarlık Rusya’sı hayaline kapılmış ve bunu gerçekten başarabileceğine inanan Rusya’nın nasıl normalleştirileceği ve bu çabaların Nazi Almanya’sına destek olmaktan başka işe yaramayan 1930 yıllar Avrupa devletleri politikasından ne farkı olduğu sorusu hala cevapsız.
Görünen o ki Başkomutanı bir komedyen olan , kendisini batının güvenliğini garantisi sanan ve topraklarının yarısını kaybettiğinde ses çıkarmayan Ukrayna dost bildiği ülkeler ve İşgalci Rusya arasında daha uzun süre sömürülmeye devam edecek.