Tokyo Depremine Karşı Ekonomik Alarm: 6,7 Trilyon Dolarlık Risk

TAKİP ET

Japonya'nın kalbi Tokyo'da beklenen büyük bir depremin, ülkenin ekonomisine 6,7 trilyon dolar gibi astronomik bir maliyet yükleyebileceği uyarısı yapıldı. Japonya İnşaat Mühendisleri Birliği (JSCE), kapsamlı bir araştırma yayımlayarak, başkentte meydana gelebilecek büyük bir depremin yaratabileceği ekonomik yıkımı detaylandırdı.

Yukarı Yönlü Güncellenen Zarar Tahminleri

Birliğin raporuna göre, 1995'teki Büyük Hanşin Depremi ve 2011'deki Tohoku Depremi'nin verileri ışığında yapılan analizler, olası bir Tokyo depreminin ekonomik kayıplarını daha önce tahmin edilenden daha yüksek bir seviyeye taşıdı. Araştırma, doğrudan hasarlar ve deprem sonrası yaşanabilecek üretim duraklamaları gibi dolaylı etkilerle birlikte toplamda 1 katrilyon yen (yaklaşık 6,7 trilyon dolar) ekonomik kayba yol açabileceğini ortaya koydu.

Vergi Gelirlerinde Büyük Kayıp

Depremin yaratacağı bu büyük ekonomik kaybın yanı sıra, merkezi ve yerel yönetimlerin vergi gelirlerinde de 36 trilyon yen (yaklaşık 241 milyar dolar) kayıp yaşanabileceği tahmin ediliyor. Bu durum, depremin mali yükünün yalnızca onarım ve yeniden inşa çalışmalarıyla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda kamu finansmanı üzerinde de derin etkiler yaratabileceğini gösteriyor.

Altyapı Yeniden İnşası Ön Planda

JSCE Komite Başkanı Prof. Dr. Satoşi Fujii, yapılacak çalışmaların önemini vurgulayarak, yol ve köprülerin ciddi hasar görmesi durumunda yeniden inşa süreçlerinin gecikebileceği ve hiçbir önlem alınmazsa sonuçların korkunç olacağı konusunda uyarıda bulundu. Birlik, yol, liman ve binaların depreme dayanıklılığının artırılması için yapılacak 21 trilyon yen (yaklaşık 140,8 milyar dolar) yatırımla ekonomik kaybın yüzde 39 oranında azaltılabileceğini belirtiyor.

Proaktif Önlemlerin Önemi

1914 yılında kurulan ve ülke genelinde 40 bine yakın üyesi bulunan JSCE'nin bu araştırması, Japonya'nın deprem riskine karşı alınacak proaktif önlemlerin önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Yapılan yatırımların, potansiyel zararları önemli ölçüde azaltabileceğinin altı çizilirken, Tokyo ve genel olarak Japonya'nın bu doğal felaketlere karşı ne kadar hazırlıklı olduğu sorusunu da akıllara getiriyor.